1739 sayılı milli eğitim temel kanunu öğretmenlik mesleğimizin çerçevesini düzenler: “Eğitim sistemimizin her derece ve türü ile ilgili ders programlarının hazırlanıp uygulanmasında ve her türlü eğitim faaliyetlerinde Atatürk inkılap ve ilkeleri ve Anayasada ifadesini bulmuş olan Atatürk Milliyetçiliği temel olarak alınır.” Demektedir. Yani diyor ki;
Ders anlatırken temel kılavuzun Atatürk Milliyetçiliği olacak diyor.
Öğrencilere rehberlik yaparken kılavuzun Atatürk Milliyetçiliği olacak diyor.
Bir eğitimci olarak toplum içinde Atatürk Milliyetçiliği temel ilken olacak diyor.
Peki her alanda ölçütümüz Atatürk milliyetçiliği, Atatürk inkılap ve ilkeleri olacaksa tarikat ve cemaat vakıflarıyla yapılan bu protokoller neyin halt yemesidir?
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TBMM yaptığı konuşmasında, “Sizin tarikat dediğiniz, bizim STK dediğimiz yapılarla protokollere devam edeceğiz.” Demiştir. Ve bunu da çocuklarımızın dağa çıkmasını engellemek için yaptıklarını ifade etmiştir. Yani tarikat ve cemaatlerle yapılan protokolleri, çocukların dağa çıkması karşısında bir reçete olarak ifade etmiştir.
Akıl tutulmasıdır bu.
Peki 15 Temmuz 2016’da bu ülke bir darbeyle karşı karşıya kaldı. Kimdi bu darbeciler? Kimdi gazi meclisi bombalayanlar? Kimdi millete kurşun sıkanlar?
Dağdan mı inmişti bunlar?
Yıllarca Fethullahçı yapı devlet içinde örgütleniyor diye uyarılar karşısında susan ve görmezden gelenler övgüler düzmediler mi F tipi yapılanmaya?
Dön artık diye yalvarmadılar mı F tipi terörist başına?
F tipi paralel yapı Yusuf Tekin’in içinde olduğu siyasi kadroyla kol kola birlikte iktidar olmadılar mı?
Türkçe olimpiyatlarını Jüpiter kaçkınları mı düzenledi?
Bu olimpiyatlara izinleri Uranüs valileri mi verdi?
Venüsten gelen uzaylılar mı çaldı soruları?
Bankalarının açılışında omuz omuza itişip kareye girme yarışında olanlar Aborjin siyasileri miydi?
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Ensar Vakfı, TÜGVA, TÜRGEV, İlim Yayma Cemiyeti, Türkiye Diyanet Vakfı, Hayrat Vakfı, Birlik Vakfı, İnsan Vakfı ve diğerleri… ile protokoller imzalanmış, ÇEDES ve benzeri projeler oluşturularak eğitimci kimliği olmayan yüzlerce şahıs, sınıflara sokularak çocuklarımızın karşısına çıkarılmıştır.
Unutulmasın ki okullarda dersi öğretmen verir.
Çağdışı yapıları eğitim sistemine entegre etmeye çalışan ve geçmişten ders almayan Milli Eğitim Bakanlığı yeni 15 Temmuzlar için altyapı hazırlamaktadır!
Bu karanlık dayatma karşısında, gücünü Atatürk devrim ve ilkelerinden alan Mustafa Kemal’in öğretmenleri görevinin bilincindedir.
