Toplumların tarihinde, kurucu liderlerinden öğütler, mektuplar, kuruluş ilkelerine ilişkin bildiriler vardır.
Başöğretmeniniz Atatürk’ün 1927 yılı 20 Ekiminde Cumhuriyet Halk Fırkasının 2. Kongresinde 36,5 saat süren tarihi konuşmasında okuduğu Gençliğe Hitabe(Sesleniş) tarihsel öneme sahiptir. 98 yıl önceki konuşmasında Türk gençliğine seslendiği bu sözler geleceğe dair Türk Gençliğine atfedilen bir mektuptur. Atatürk, kurduğu cumhuriyetin yaşaması ve gelişmesi için Türk gençliğine bir görev yüklemiştir bu mektubuyla. Bu görev gençliğe seslenişte açıkça ifade edilmektedir. Gençliğe sesleniş yıllardır törenlerde ve yürüyüşlerde okunur, ulusal bayramlarda söylenir.
Türk gençliğine atfedilen görevi anlatan Gençliğe sesleniş, Atatürk’ün devrimci kimliğinin de bir göstergesidir.
Gençliğe sesleniş bu ülkenin öğrencileri tarafından hep coşkuyla söylenmiş, öğretmenlerimiz tarafından da gururla söyletilmiştir yıllarca.
Ancak ülkemizi yöneten AKP iktidarı ve çağdışı zihniyet Andımız metninde olduğu gibi Gençliğe Seslenişten de rahatsız olmuştur. Cumhuriyetin kuruluş ilkelerini anlatan her iki metnin okullarda okutulması çoğu kez engellenmiştir.
Cumhuriyet karşıtı bu engellemenin son örneğini Ankara Çankaya ilçesinde Dr. Rıdvan EGE Anadolu Lisesinde gördük. Öğrencilerin İstiklal marşı sonrası Atatürk’ün Gençliğe Seslenişini okumak istemeleri üzerine, okul müdür yardımcısı öğrencileri uyarmış ve içeri girmelerini söyleyerek yaptıklarının yasak olduğunu söylemiştir. Öğrencilerin, müdür yardımcısına Atatürk’ün Gençliğe Seslenişinin okunmasının neden yasak olduğunu sormaları üzerine, müdür yardımcısı başlarım senin atana diyerek öğrencileri azarlamıştır.
Yıllardır F tipi örgütlenmenin yani FETÖ Terör örgütünün yetiştirdiği ve devlet kadrolarına yerleştirdiği polislerin son eylemlerde çocuklarımıza orantısız şiddet uygulayarak adeta öç aldıklarına tanık olduk. Aynı şekilde aynı paralel yapının yani illegal F tipi örgütlenmenin yetiştirdiği ve devlet kadrolarına yerleştirdiği öğretmenlerin ve idarecilerin de bugün cumhuriyetin bütün değerlerine aynı intikam duygusuyla yaklaştığını üzülerek görüyoruz.
Ancak Türk Gençliği bu baskılara, engellemelere ve saldırılara boyun eğmeden başöğretmenimiz Atatürk’ün verdiği görevi en iyi şekilde yerine getirecektir. Gençliğimiz Atatürk devrim ve ilkelerine ve ülkemize sahip çıkacaktır.
Türk Gençliği kendisine yüklenen bu büyük görev karşısında, birinci vazifesi olarak Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmek için görevinin bilincinde olduğunu ortaya koymuştur.
